31 Aralık 2013 Salı

2014 dilediğiniz gibi gelsin:)

Yeni yıl telaşı benim için fuar gezmesi demek:) İkinci fuar durağımız Eyüp Feshane' de açılan fuar oldu. Harbiye'den farklı olarak giriş için cüzi bir fiyat belirlemişler." Neden böyle" diye sorduğumuzda "Harbiye'dekinde de böyle" dediler. Pes! Gözümüzün içine bakarak adam resmen yalan söyledi. Biz durur muyuz; asla. "Dün oradaydık, ne parasından bahsediyorsunuz" dedik:).Adam böyle bir yanıt beklemediğinden olsa gerek hızlıca yanımızdan uzaklaştı. Memleketi yalancılar sarmış; yeni yıldan dileğim insanlara biraz dürüstlük katsın:)
Feshane' deki fuarı annem ve babamla birlikte gezdim. Canım babam bize süper bir yeni yıl hediyesi aldı; seramik bir baykuş. Bayıldım:)


 Duvarımızda yer ayarlayana dek sehpamızı süsleyecek bu şirin baykuş.


Kerem ile kendimize de bu çini Şahmeran'ı aldım. Evimizdeki ikinci Şahmeran da sehpa üzerindeki yerini aldı; evimize bolluk ve bereket getirmesi dileğiyle...

    


Canım annemin bana yılbaşı hediyesi; çini baykuş kolye ve iğne oyası gelincik broş. Seviyorum onu!!! Ve resimde de görüldüğü üzere yeni takıntım pazen kumaştan yelek ve ceketler. Bir kumaş insanın içini bu kadar ısıtabilir mi?! Çok sıcak renkler ve yumuşacık bir doku. Gardrobumda pazen koleksiyonu genişleyecek gibi görünüyor:)

Acısıyla, tatlısıyla, az biraz sallantılı, bol koşturmacalı, gazlı, sulu geçirmişiz 2013'ü. Dilerim ki 2014 herkesin dilediği gibi gelir, güzel başlar; insanlığımızı, vicdanımızı kaybetmeden, sağlıklı ve mutlu devam eder, güzel anılarla son bulur.Sevgiyle kalın.







27 Aralık 2013 Cuma

HIRSIZ VAR!!!

Hiç keyfim yok hiç. Biz, ne o sıkılan ilaçlı suyu hakediyoruz ne de plastik mermileri. Dış mihrak değiliz, f tipi cemaat hiç değiliz, demokratik bir ülkede yaşamak isteyen halkız biz halk!!!


25 Aralık 2013 Çarşamba

Günaydın!

Güne güzel şeylerle başlayalım devamı da öyle gelsin.Harbiye Askeri Müze' de açılan Yılbaşı Hediye Festivali ziyaretinden benim sepetime düşenler:                                              


Mardin yöresine özgü mavi badem şekeri. Bir süredir izini sürmekteydik; karşımıza çıkıverdi. Rengini Lahor ağacından elde edilen kök boyaya borçlu. Maviyi zaten severim, şekere de bayıldım:) Süryani kahvesi de aldık. Türk kahvesi ile mırra arasında bir sertliğe sahip. Güzel bir aroması var. Tavsiye ederim deneyin. 

 

El yapımı seramik kolye ve mantarcık 


Kolye ve mantar ile aynı harika elden çıkan seramik saksı süsü. Güneş rengini soldurur diye saksıya saplamaya kıyamadım. Benim için o artık vazo süsü:)..Farkettim de hep kendime çalışmışım kimseye birşey almamışım:P


Santa Claus geyikleri önden göndermiş:P


Yoğunluktan paylaşımlarım sekteye uğradı bu aralar ama yakında geliyorlar:)..Sevgiyle kalın.




21 Aralık 2013 Cumartesi

Biri beni durdursun!

Şekilli delgeç bağımlısı oldum galiba; farkında değilim:P... Kendimi durduramıyorum alıyorum. Aldıkça alıyorum. Bunun sonu yok mu???



Bu daha başlangıç, delgeç toplamaya devam!!!


Kuş gibi hissetmek...

Merhaba, bizim evi bugünlerde saksı kuşları bastı. Ama yalnız gelmemişler  didişen horozları ve balıkları da yanlarına katmışlar.Onlar da dayanamayıp isyan etmiş olsa gerek:)


 








Henüz çam ağacımızı kuramadık, öncüleriyle idare ediyoruz:D


Geçen sene kurduğumuz ağacımızdan birkaç fotoğraf paylaşmak istedim. Fotoğraflarda meraklı tülüler olmazsa olmaz tabi:)

 

Sevgiyle kalın...








20 Aralık 2013 Cuma

Yeniler, yeniler...

İki üç gündür pek keyfim yok ama birşeyler yapmaya çabalıyorum yine de. Bir göz atalım bakalım:




Seçtim, kestim, biçtim, öyle ettim böyle ettim. Kısacası yenilerin yola çıkış biletini kestim.



Daha önce paylaştığım balıklı askıyla birlikte bu askının da zemini hazırlamıştım. Peçete dekupajını yapmak bugün mümkün oldu. Askılara yeni kimlik kazandırmak hoşuma gitti. Her an seri haline gelebilirler:)


Bugünü de bitirmişiz. Günler ne çabuk geçiyor. Belki de gündemin hızından, takip etmeye çalışmaktan hiçbirşey anlamıyorum :S ..Sevgiyle kalın.


Dipnot:   Mağdurum da mağdurum(!) edebiyatı bize sökmez. :)


18 Aralık 2013 Çarşamba

Kızlı erkekli ayakkabı kutularımızdan bol pabuç çıktı, kader işte:)

Memleketimizin içerisinde bulunduğu durum herkes gibi beni de rahatsız etmekte. Blogumda bu konuda çok fazla konuşmak istemiyorum aslında, farklı platformlarda zaten görüşlerimi açıkça dile getiriyorum. Ama kayıtsız kalmak mümkün değil. Hesap verme günü gelmiştir; böyle biline. Memleket meselelerine burada (şimdilik :p) nokta.


Öncelik Tchibo ganimetlerimde. Getirdikleri hobi ürünlerine bayılıyorum! Benim payıma düşenler: dörtlü rulo damga seti, soğuk damga seti ve minik damgalar.. Bol bol damgalayacağım orayı burayı.:)

 

Mini mini kekli çay tabaklarım yoğun istek üzerine yola çıktılar:)  Bol kesmeceli ve yapıştırmalı bir gün oldu.

 

Ben çalışmaya gidiyorum tabakları bekletmeye gelmez:P..Sevgiyle kalın.






Güzel günler göreceğiz güneşli günler!

Saksılara kuşlarım var!!!   



Bir de vazoya konmuş bir iğnedenlik...


Bugün yaşananlardan ötürü biraz umutlu biraz tedirginim aslında. Bu saate kadar paylaşımımı bile yapamamıştım. Umutluyum çünkü hesap gününün geldiğine inanıyorum tüm kalbimle. Ama bir o kadar da tedirginim çünkü mesleki anlamda inandığım ve güvendiğim birinin ismini televizyonda bu hengamenin içinde görmek beni çok üzdü. Kurunun yanında yaşın da yanmasından korkuyorum. Umarım herşey hepimiz için güzel olur. Sevgiyle kalın...






16 Aralık 2013 Pazartesi

Hayat dostlar var oldukça güzel

Blogumu cumartesiden beri pek boşlamışım. Ama inanın zamanı boşlamadım:) Cumartesi akşamı dostlarımız Tuğba ve k ile birlikteydik. Güzel bir akşam yemeği sonrası "Hobbit" i izledik. Günün son seansıydı, günün tüm yorgunluğu çökmüştü ama film süperdi; hepsini sildi geçti:) Ben "Yüzüklerin Efendisi" serisini sinemada izlememiştim. Daha sonrasında blu-ray olarak evde izlemiştim. Ama itiraf ediyorum ki çok pişmanım a dostlar!!! Keşke yine fırsat çıksa da sinema perdesinde izleyebilsem.Tuğba bana süper kırlentler hediye etti. Onun evinde görüp sulanmıştım çok güzelmiş diye:D Kokoş kızlar ve tabiki bir pisi. Teşekkür ederim tekrar!


Geysa serimin son rötüşlarını Pazartesi günü atabildim. Araya tamamlamam gereken birkaç istek girmişti.


Çalışmamın ilk aşaması seçilen desenin dekupaj tutkalı ile objeye aplike edilmesiydi.


Dekupaj uygulaması bittiğinde tabaklar boyamaya hazır hale gelmişlerdi.


Çay tabaklarını arka yüzeylerinden ponpon fırça kullanarak üç kat enamels boya ile boyadım. Ve sonuç işte böyle oldu:




Bugün de daha önceden uygulanmış halini gördüğüm ahşap askılık üzerine dekupaj denemek istedim. Askımı bir süre önce uygulamaya hazır hale getirmiştim ancak bir türlü ona sıra gelememişti. Kısmet bugüneymiş:) Gelen mailler doğrultusunda adım adım anlatarak gitmeye çalışacağım.Askının ilk hali şöyle idi:


İnce bir zımpara ile hafifçe zımparaladım ve iki kat parlak yüzey astarı uyguladım. Sonrasında tüm yüzeyi beyaz akrilik boya ile boyadım ve seçtiğim bir peçeteden keserek elde ettiğim desenleri peçete aplike medyumu ile istediğim şekilde aplike ettim. Ortaya böyle bişi çıktı:)



Bu gece için dinlenme vaktidir. Herkese iyi geceler; sevgiyle kalın.












13 Aralık 2013 Cuma

Kesmeceli, biçmeceli...

Merhaba!
Bugün bloguma ihanet ettim geç kaldım; hiç gelmemekten iyidir gerçi:). Bakalım neler yapmışız:


Dün başladığım geyşa serimin ilk kat boyalarını yaptım. Sonrasında kumaş dünyasına daldım. Aslında ben kalp figüründen pek haz etmem. Bilenler bilir:) Ama kapı - duvar süsü ve lavanta kesesi olarak hoşuma gitmeye başladılar. Üretimi seriye bağlayarak dört tane süs yaptık. Yaptık diyorum çünkü canım annemle birlikteydik:) Kiminin içine lavanta ekledik kiminin ucuna püskül taktık. Fikir fırtınası yaptık bol bol:)  

  


  

Uyku bastırmadan geyşalarımın ikinci kat boyalarını atayım. Sevgiyle kalın, iyi geceler dileriz:)