28 Mart 2014 Cuma

Video çekimim yayınlanmış:)

Merhaba

Havası kasvetli bir cuma günü benim için bir sürprizle başladı. Daha önce 10marifet.org için iki farklı video çekimi yaptığımızı söylemiştim hatırlarsanız. Videolardan bir tanesi bugün yayınlanmış, gözüm aydın:P

İzlemek isterseniz 

Tam kedi havası, kıvrılıp miskinlik yapmalık. Kedi olasım geldi çok fena. Bana da yer açın çocuklarım aranıza sıkışacağım:)


Sevgiler...

26 Mart 2014 Çarşamba

Biri magnet mi dedi?

Bizim zamanımızda kız çocukları genelde desenli kağıt peçete biriktirilerdi; ben hiç sevmezdim. Ne bileyim şimdi çok ihtiyacım olacağını:P.. İlkokul çağlarında minik çıkartmalar biriktirmekle başlayan tutkum ileriki yaşlarda kendini başka objelerde göstermeye başladı.

Kupalar, kedi figürleri falan derken ben özümü buldum; çılgın bir magnet toplayıcı oldum çıktım:) Gezilen tozulan yerlerden hatıra olarak alınanlar ( ki bunlar asla birer tane olmaz), eşten dosttan hediye olarak gelenler, sağda solda görüp "benim olmalı benim olmalı" diyerek aldığım birçok magnetimiz var.



Buzdolabımız artık aldı başını gidiyor, bulaşık makinasının kapağına da sulanmaya başladım. Magnet koleksiyonu yapan insanlar bir süre sonra boş alan bulmakta zorlandıkları için yeni birer buzdolabı kapağı alıyorlarmış:) Bize de o yol mu gözüküyor acaba bilemedim ben şimdi:P...İkea' da metal paneller görmüştüm belki onlar geçici olarak kurtuluş yolu olabilirler, Bakacağız artık. 

Hmm şimdi kafalarda bazı soru işaretleri görüyor olabilirim; dolabın kapağını temizlemek zor olmuyor mu diye. Evet!!! Çok zor oluyor:S Her seferinde hepsini yerlerinden sökülüyor, kapak siliniyor ve sonra tekrar yerleştiriliyor. Alıştım artık ben, cefası biraz var ama sefası güzel:)

Geçen hafta sonu havanın da güzel olmasını fırsat bilerek hem de eksilen malzemelerimi tazelemek için Eminönü'ne doğru yola çıktık. Ama önceden tedbirliyiz sabah dokuz buçukta yolda idik. Çünkü böyle güzel havalarda bir de haftasonu ise Eminönü mahşer yeri gibi oluyor. Gezmekten hiçbir zevk alamıyorsunuz. Malzeme alışverişini tamamladıktan sonra evde boş duran bir vazo ve fanus için terrarium yapma planımız vardı. Ancak tüm sukkulentlerimizi ilk yaptığımızda kullandığımız için yenilerine ihtiyacımız vardı. İstikamet çiçekçiler tabiki:)

Onu mu alsam bunu mu alsam derken hepsini bir kez elden geçirdik sukkulentlerin. Sağolsun çiçekçi ile artık ahbap çavuş ilişkimiz olduğu için pek sıkıntı yaşamıyoruz:) Gözümüze gönlümüze hitap edenleri aldık ve evin yolunu tuttuk. Ortaya işte bunlar çıktı.


Pembiş çiçekleri bir harikaydı bunun, rengine vurulup aldık. Bir sürü de tomurcuğu var, bir süre bize yetecek rengi:)


Bu da diğer fanusumuz. Biraz küçük olduğu için pek istediğimiz gibi olmadı aslında ama bakalım aklımızda birkaç şey var yakında uygulayıp onları da paylaşacağım.



Çiçeklerinin açılmasını heyecanla bekliyorum.


Ve malum twitter yasağına sinirlendiğim için paylaşmayı ertelediğim yeni kanaviçelerim.




Kavanoz kapaklarına şapka olacak bu minikler. 
Hep kavanozlara boya ile ruh katacak değiliz ya biraz da böyle deneyelim:)

Sevgiyle kalın...

24 Mart 2014 Pazartesi

İlk defa mimlendim; çok heyecanlıyım:)

Merhaba,

Severek takip ettiğim Oytun'la Hayat tarafından ömrü hayatım boyunca ilk defa mimlenmiş bulunuyorum:)
Heyecan vericiymiş, bakalım sorularım nelermiş
3 soru mimi:
1) Neden blog adın?

"Shingetsu" Japonca "Ayça" demek( ki ben oluyorum:P). Üniversite yıllarından beri çok sevdiğim bir dostumun bana hediyesi diyebiliriz. Kendisi güzel Japonca konuşur:) Pisiler konusuna gelince de takip edenler bilir, kedi tutkunuyum ve iki adet tülümen evladım var. Hobi olarak başladığım uğraşlarım ilgi görmeye başlayınca da sanal da olsa bir dükkan iyi olur diye düşündüm. Dolayısıyla benim için kaçınılmaz olan blog adım ortaya çıkmış oldu.

2) Hayat felsefeni belirleyen söz nedir?

Bu zorlu bir soru oldu tek kelimeye ya da cümleye indirgeyemiyorum ama şöyle diyebilirim. Benim için hayat; maske takmadan gerçek kimliğimle kaç hayata dokunduğumla ilgilidir. Ben varım diye kaç canlının mutlu olduğu ile, benim yaptıklarımla kaç canlının gurur duyduğu ile, ben olmayınca kaç canlının üzüleceği ile ilgilidir. Hayat felsefemin odağı yaşam hakkına saygıdır.

3)Kendinle ilgili 3'ü doğru 4 şey nedir?

1- Kış mevsimine tutkunum.
2- Uslanmaz bir hayvanseverim.
3- Fena inatçıyım.
4- Çapulcunun önde gideni, aktivistin dibiyim:)

Çalıkuşu mimi:
İlk anılarınız neler? Hangi yaşa kadar inebiliyorsunuz?

Anılar konusunda sıkıntılıyım biraz çünkü hatırlamakta çok zorlanıyorum. Et yemediğim için olabilir mi:P Aklıma ilk gelenler 

* Okula gitmediğim dönemler; anneannemin düğme kutusu ile oynamaya bayılırdım. Her bir düğme benim için ruha sahipti, bireydi ve onları önüme dökerek bir hayat kurardım. Aileleri olurdu, evleri falan. Hatta bir gün anneannemin bir arkadaşı bu çocuğun hayal dünyası çok geniş olacak demişti. Öyle de oldu galiba:P

* Ve ben nane liköründen sarhoş olan ilk çocuk olabilirim:) Nane aromasına bir tutkum vardı küçükken gerçi hala da öyle. 6 ya da 7 yaşlarındaydım sanırım.  Misafir odasındaki rafta duran nane likörü de benim minik kaçamağımdı o dönemler:) Minik kadehlerle içip kadehi de annem farketmesin diye aldığım yere bırakırdım ama yıkamadan:P Tabi annem bunu bir gün farketti ve önüme yarım şişe likörü koydu; iç bakalım ne kadar içebileceksin diyerek:) Ben de çocuk işte içtim içtim içtim; vallahi hatırlamıyorum ne kadar içtiğimi sonra sızıp kalmışım:) Annemdeki de iyi cesaretmiş vallahi cahil biri olsa diyeceğim yaptı ama kendisi matematik öğretmenidir. Şimdi bir araya geldiğimizde nane likörü muhabbeti açıldığında deli gibi gülüyoruz. Annem hala diyor ki " Nasıl cesaret etmişim böyle birşeye hayret" :)

* Aaa bir de bomba bir anım var kuzenim Akın ile birlikte. Babaannemin ablası Almanya'dan mavi kutuda Nivea el kremi getirmişti. Hatırlayanlarınız vardır belki o kremleri. Ben yaramaz bir çocuk da değildim aslında ama nasıl olduysa kuzenimle birlikte biz bir kutu kremi, o benim yüzüme ben onun yüzüne olmak kaydıyla sürdük. Aslında sürmek de değil resmen buladık:) Kirpiklerimiz falan yapıştı gözlerimizi açamıyorduk. Çocukluk işte kör edeceğiz bir de birbirimizi. Ay şimdi bile hatırlayınca gülüyorum. Babaannem bizi o halde görünce kıyamet koptu tabi ikimiz de doğru banyoya sokulmuştuk:)

Ohh ne çok yazdım yahu. Aslında şimdi biraz hafızamı zorlayınca başka anılar da düştü aklıma ama artık başka sefere. Çok eğlenceli oldu bu mim olayı.

 Ben de mim adaylarımı seçeyim bakalım

Sevgili Aylin nam-ı diğer Topuklu Pollyanna
ve
Sevgili Betül nam-ı diğer Neşeli İşler Dükkanı

Sevgiler...